20 Ekim 2010 Çarşamba

Maya Tutmayan İlişkiler

20 Ekim 2010

Başlığa bakıp mayası mı ekşiydi o yüzden mi tutmamış bu ilişki diye sorarsak yazıya başlamadan zaten baştan çuvallamış oluruz. İyi bir yoğurt yapabilmenin sırrı bile süte katılacak mayanın biraz ekşi olması gerektiğini düşünürsek mayası biraz ekşi bunca ilişkiye rağmen etrafımız neden bu kadar mutsuz ve tatminsiz çiftle dolu??

Aslında doğum sonrası hastaneden  eve gelinmesiyle birlikte maskelerle dolu hayatımızın ilk aşamasına geçiyoruz, Ailenin taktığı maske, sonra okulun, daha sonra iş hayatının ve en istemediğimiz olan belki de özel hayatımızın dayattığı maskeler...

Durum böyle olunca da bu kadar şişmiş ve kendi olmayan egolarına teslim ilişkileri de yönetmek zorlaşıyor doğal olarak. Acaba özde basit olarak nasıl mutlu olabilirim yerine, hem kendi hem de karşısındakinin egolarını mutlu etme savaşına dönüşünce herşey; bir yorgunluk ve bıkkınlığa dönüşüyor doğal olarak..

Öte yandan birbirini her yönden tamamlayan bilmem kaç tane ortak yanı olan, aman ne de çok şey paylaşıyolar dediğimiz ilişkilere bakıyoruz tatlı su durgunluğunda bir yavanlıkta görev ilişkisi yaşayan kümeler gibiler..

Öyleyse sorun nerede?

Hayatı nasıl algıladığımız ve o hayatın içinde ilişkilerimizden ne beklediğimizde mi acaba?

Kendim geçmişte yaşadığım ilişkilerin tümünü düşünüyorum hiç bir zaman benimle tıpa tıp aynı özelliklere aynı kodlara sahip biriyle pek te mutlu olmadığımı olamadığımı görüyorum  ,  ama aksine mutlaka bir ya da birkaç zıt tarafımızın olduğu belki de başkalarının onunla ne işin var, seni ona yakıştıramıyorum gibi dışardan gazel okumaların bol olduğu ilişkilerde ise daha mutlu olduğumu... Aslında tam tersi olması gerekmiyor mu? Bilmem belki de ben de kendi egolarıma yenik düşüyordum..Ama şunu biliyorum ki her böyle ilişkimin içinde ordo ab chao (kaostan doğan düzen) ilişkiyi besliyordu.

Herkes aslında ya mevcut ilşkisinde ya da geçmişte bu tip ilişkiler yaşamıştır en azından bir örnek vardır diye düşünüyorum, nasıl olacak diye düşündüğünüz ama sizi bir şekilde heyecanıyla girdabına çeken ilişkiler...

Acaba yukarıda da bahsettiğim gibi ruhumuzu, zihnimizi,bedenimizi besleyen o ilişkide kaosun kendine göre şekillendirdiği düzeni mi? Neden sakin ,fazla heyecan  duymadığımız ama huzur denizinde yüzdüğümüz ilişkilerden koparken bir arkadaştan ayrılıyor gibi hissediyoruz da, zıtlıkların sarıp sarmaladığı bazı ilişkilerden koparken her türlü ritmimiz bozuluyor?

Peki sizce neden???

    

4 yorum:

Nilay Sag Gulalp dedi ki...

Neden biliyor musun? Zıtlıkların sarıp sarmaladığı ilişkiler tıpkı bir puzzle (yapboz) gibidir. Tüm parçalar birleşince bir bütünü oluşturlar. Parçalara tek tek baktığında hiç bir anlam ifade etmeseler de, birleşince harika bir resim çıkar ortaya. Tıpkı, zıtlıklarla dolu bir ilişkide, iki insanın birbirini tamamlaması, bir bütün olmaları gibi.
Sevgiyle kal.
Nilay

Bekir Özkan dedi ki...

Nilayım haklısın puzzle ın parçalarına ayrı ayrı gözler baktığında aslında kendi ne görmek istiyorsa onu görüyor, ama bütününe baktığında bir de bakarken gönül gözünü de eklediğinde ise bambaşka bişey görüuprsun..

Lara & Mira dedi ki...

Mesele iliskilerden ne bekledigimiz bence. Beklentiler de kisisel olduguna gore kimin nasil bir iliskide mutlu oldugu da degisken. Kimisi sakin sularda huzurlu iliskileri tercih ederek mutlulugu bulurken, digeri azgin sulara atip kendini bilinmeze surukleniyor da mutlu oluyor. Zit kutuplar birbirini çeker derler kim bilir belki de haklilar..
Guzel bir topic, guzel bir yazi/yorum, eline saglik (ya da klavyene :)

Brainfucker dedi ki...

Farklı kutuplardaki insanlar, bir müddet sonra ilişkilerinde birbirlerini değiştirmeye çalışıyorlar. İnançlarını kaybetmeden,bu mücadelerine devam ediyorlar. Ama bir müddet sonra, değişimin olmadığını görüyorlar ve birbirlerini iyice yıpratıyorlar. Hem duygusal bağları varken, hem de bu mücadeleden yenik çıkmaları onları daha da yıpratıyor. Ama aynı özellikleri taşıdığın biriyle ilişki zaten baştan heyecansız ve katkısız bir ilişki oluyor.Ve kendini değişim için bir mücadele içine sokmadığın içinde sonunda darmadağan olmuyorsun. Geldiği gibi gitmesine izin veriyorsun. Farklı olmak güzel ama farklılığı değiştirmeye çalışmak yıpratıcı.