7 Kasım 2010 Pazar

Kaf Dağı Müsade Ederse...

Bu akşamki maçın ardından şampiyonluktan bahsedebilmek çok daha fazla zorlaştı, kısacası Kaf Dağı'nın ardındaki umut için o dağ nasıl aşılacak ben de merak ediyorum.

Maç içindeki iki pozisyon aslında bu akşamın kaderini değiştirdiğini söyleyebiliriz. İlki Servet'in rahat ve kolay olanı yapmak varken  anlamsız bir özgüvenle yeteneklerine ters bir harekete kalkışması, ikincisi de inanılmaz yerlerden sürpriz vuruşlar çıkaran Pino'nun bir anlık zamanlama hatası sonucu ortaya çıkan ıskası. 

Galatasaray bu akşam kötü mü oynadı? Hayır, Peki iyi mi oynadı ? Ona da Hayır. Oyun aslında aynen Fener maçındaki gibi orta sahanın rakibe olan baskısı ve oyunu domine etmesi ile başladı ve bir süre de başarılı bir şekilde devam etti.Ama maalesef orta sahada rakipten kapılan topların hücüma doğru bir şekilde taşınamaması ve bunun sonucunda da kaleci antremanı şeklinde yapılan ortalar dışında hücümda tehlikeli olabilecek aksiyonlar geliştirilememesi zaten golün sadece duran toplar veya bir karambolden ancak gelebileceği mesajını verdi.

Misimoviç yine ruh gibiydi maça hiç bir katkısı yoktu, Elano  ise idare eden bir şekilde maç bitse de gitsek havasındaydı, orta sahada da Ayhan dışında Cana ve Sarp'ın ancak kesicilik ve oyun bozma yönlerinin ön plana çıkması ve hücuma sadece Ayhan'ın katkıda bulunmaya çalışması kısır oyunun sebeplerinden bazılarıydı .

Sonuç olarak bu sene Hagi'nin sistemini oturtma senesi olarak geçecek gibi görünüyor ama yapılan transferlerdeki hatalar devam ederse gelecek sene de kayıp hanesine yazılabilir, umarım gereken dersler çıkarılmıştır

Hiç yorum yok: