8 Kasım 2010 Pazartesi

Alem Buysa Kral Sensin..

Yıl 1996 ya da 1997 filandı sanırım, Galatasaray'ın arka arkaya gelen şampiyonlukları ve Avrupa'da aldığı başarılı sonuçlarla birlikte Mahsun Kırmızıgül başlıktaki bu şarkıyla sürekli olarak Kral TV'de görünüyor hatta şarkısı maçlarda tezahürat olarak söyleniyordu. Diyarbakır'dan çıkan saf Doğu delikanlısı ,üzerinde çizgili takım elbisesi, fönlü saçları ve yanık bir sevda hasreti katılmış sesiyle bir anda meşhur olmuştu.

Yıl 2010 Mahsun'un en son filmi 5 Kasım itibarıyla vizyona girdi.Geçen 6 aylık dönemde gittiğim birçok filmde fragmanına rastladığım New York'ta 5 Minare sezonun merakla beklediğim filmlerinden biriydi.Cumartesi günü seyrettikten sonra bir kez daha takdir ettim Mahsun'u. aynen Beyaz Melek ve Güneşi Gördüm'de ettiğim gibi...

İlk filminde seyredenleri hıçkırıklara boğmuştu, Güneşi Gördüm 'de ise o muhteşem senaryo ve  heyecanı bir an düşmeyen sahneleriye nefes kesti, son filminde de her ne kadar eleştirilse bile doğru mesajları yüksek prodüksiyon kalitesi ve zaman zaman izleyiciyi içine alan belgesel tadındaki görüntüleriyle ustalığını perçinledi.

Ne yazık ki filmden çıkarken hala bazı insanlar hala herif kıro mıro ama güzel film yapıyo diyolardı , Allaahım bu nasıl bir övgü cimriliği ve önyargı bombardmanıdır.Neden Türk insanı bu kadar kalıplardan oluşan kapkalın camlarla bakar ve güzellikleri görmez de hep bi kusur arar? Ayrıca neye göre kıro? Adam zaten ne geldiği yeri inkar ediyor ne de kendini farklı göstermeye çalışıyor, aksine yıllar içinde kendine yatırım yapa yapa inanılmaz bir gelişim gösteriyor ve bugün yaptığı filmleri yurt dışına satılıyor festivaller de gösteriliyor.

Kişiliğine, yaşamına baktığımızda da ne kimseyle ters düşmüş, ne  başkalarının ekmeğiyle oynamış, ne de sansasyon peşinde koşmuş , sadece ve sadece işine odaklanmış tüm birikimlerini belki de riske sokarak bu filmlere yatırmış, ve o Kral TV görüntülerinden Maldivler'de dalışa giden birisine dönüşmüş , özel hayatında da doğru dürüst ilişkiler yaşamış...

Filmin senaryosu Güneşi Gördüm kadar kuvvetli olmasa da muhteşem çekimler özellikle zikir sahnesi bence çok etkileyiciydi. İnsan da o an filmin içinde olma isteği uyandıran İstanbul ve New York manzaraları ve bence filmi duygusal bir finale bağlayan sürpriz sayılabilecek son filmin diğer artılarıydı.Ama Haluk Bilginer'in muhteşem performansını atlamamak lazım sanki karşınızda günlük hayatta biri varmış ve siz de bişeyler söylemek istiyorsunuz gibi katıyor o tüm konuşmaların içine..

Devam Mahsun devam dördüncü filmin için de arayı fazla açmadan devam..Kim ne derse desin sen yoluna bak ''Alem buysa kral sensin''

3 yorum:

Brainfucker dedi ki...

Filmi görmeye yarın akşam gideceğim, onun için film ile ilgili yorum yapamayacağım ama Mahsun ile ilgili söylediklerine katılıyorum. Kendisinin başladığı noktadan geldiği nokta tamamiyle gerçek bir başarı öyküsü. Umarım Mahsun ve onun gibiler, insanları biraz da olsa kalıplar dışında düşünmeye başlatırlar. Ama bu zor ve uzun bir süreç olacak.

Bekir Özkan dedi ki...

Berna bugün Hıncalı oku bu yazıdan sonra bide...Seveceksin diye umuyorum, zor ve uzun süreç olması insanların kafalarındaki yarattıkları paradigmalardan sadece ...

Brainfucker dedi ki...

Hıncal'ın ağzına sağlık diyorum.Bu aksam da filmi seyrettim, kesinlikle alkışı hakediyor. Kim nederse desin, Türk sineması adına gercekten büyük bir adım.Filmden çıkarken bazılarının vakit kaybı dediğini duydum,filmi beğenmesen bile filmi çekmek için harcanan zaman,emek ve görsel şölen kesinlikle saygı duyulacak bir nokta.